TMK 166/4. Maddesi AYM Kararı ile İptal Edilmiştir.
- TNC Law & Consultancy
- 19 Nis 2024
- 3 dakikada okunur
Anayasa Mahkemesi’nin 32522 Sayılı ve 19 Nisan 2024 Tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2023/116 E., 2024/56 K. Sayılı kararı ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun m.166/4’te yer alan “Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.” hükmü iptal edilmiştir. İlgili karar, Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girecektir.
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’ndan:
Esas Sayısı : 2023/116
Karar Sayısı : 2024/56
Karar Tarihi : 22/2/2024
İTİRAZIN KONUSU:
22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166.maddesinin dördüncü fıkrasının Anayasa’nın 5.,12.,14,.17., ve 41.maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebidir.
OLAY:
Boşanma davasında itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.
I. İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKMÜ
VI. Evlilik birliğinin sarsılması
Madde 166- Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.
Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.
Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.[15]
III. ESASIN İNCELENMESİ
C.İtiraz Gerekçesi:
11. “Başvuru kararında özetle; itiraz konusu kurala göre boşanma kararı verilebilmesi için daha önce açılan boşanma davasının reddine dair kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl içinde ortak hayatın yeniden kurulamamış olması gerektiği, anılan sürenin adil olmadığı, bu nedenle kuralın devletin temel amaç ve görevleriyle çeliştiği, kural nedeniyle eşlerin uzun sürelerin sonunda boşanabildikleri, bu durumun herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez ve vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğunu öngören anayasal hükümle bağdaşmadığı, kuralda öngörülen sürenin ilgililerin evlilik dışı ilişki yaşamalarına neden olduğu, bu suretle kuralla kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının yanı sıra devletin aileyi koruma yükümlülüğünün de ihlal edildiği belirtilerek kuralın Anayasa’nın 5.,12.,14.,17.ve 41.maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.”
Ç.Anayasa’ya Aykırılık Sorunu
12. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 43.maddesi uyarınca kural, ilgisi nedeniyle Anayasa’nın 13.ve 20.maddeleri yönünden incelenmiştir.
35. Bu itibarla özel hayata ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkı ile aile kurumunu koruma amacı arasında makul bir denge sağlamayan kuralın orantılılık alt ilkesi yönünden ölçülülük ilkesini ihlal ettiği sonucuna ulaşılmıştır.
36. Açıklanan nedenle kural, Anayasa’nın 13. Ve 20.maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.
Kural, Anayasa’nın 13.ve 20.maddelerine aykırı görülerek iptal edildiğinden ayrıca Anayasa’nın 5.,12.,14.,17.ve 41.maddeleri yönünden incelenmemiştir.
V. HÜKÜM
22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166.maddesinin dördüncü fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, … ,iptal hükmünün … KARARIN RESMİ GAZETE’DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK DOKUZ AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE OYBİRLİĞİYLE 22/2/2024 tarihinde karar verildi.
Comments