top of page

Yurt dışı İhracat Süreçlerinde “Nakit Beyan Formu”

Güncelleme tarihi: 22 Haz 2024

I. Giriş

Ticaretin gelişmesi ve küreselleşmesi ile beraber ülkeler arasındaki ticari hayat canlanmış durumdadır. Bunun neticesinde ülkeler, ticari hayatı düzenlemek ve ülkelerinin para birimlerinin ekonomik değerini korumak için çeşitli düzenlemeler meydana getirmişlerdir. Türk Ticaret Kanunu, 7681 Sayılı Gümrük Kanunu bu doğrultuda çıkarılan önemli yasal düzenlemelerden bazılarıdır. 04.09.2018 tarih ve 30525 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Türk Parasının Kıymetinin Koruma hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (İhracat Bedelleri Hakkında)” da bu kapsamda çıkarılmış ve Türkiye’de yerleşik olarak bulunan ve ihracat ile uğraşan kimselere çeşitli yükümlülükler getirmiştir.


Bu yükümlülükler arasında gerçekleştirilen ihracata ilişkin bedelin, fiili ihraç tarihinden

itibaren 180 gün içerisinde yurda getirilmesi ve bu süreçten sonra getirilen döviz bedelinin, en az yüzde 80’inin bir bankaya satılarak Döviz Alım Belgesi’ne (DAB) bağlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Bu doğrultuda küresel ticari hayatı etkileyen ihracata yönelik, ihracat bedeline ilişkin döviz miktarının belirli bir zorunluluk ile yurda getirilişinin kontrol altına alınması ve aksi durumda çeşitli yaptırımlara maruz bırakılması piyasada bulunan ihracatçıları fazlasıyla etkisi altına almıştır. Öyle ki, bu tebliğden sonraki dönemde Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından yayımlanan “İhracat Genelgesi” ile ilgili zorunluluk kaldırılmış olsa dahi bu yükümlülüklere ilişkin denetimler sıkı şekilde düzenlenmiştir.


Bu makalede, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından yayımlanan “İhracat Genelgesi” 12. Maddede yer alan “Nakit Beyan Formu” incelenecek ve ilgili genelgedeki yükümlülükler ve “Türk Parasının Kıymetinin Korunma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ”de yer alan hükümler ve Mücbir Sebebe ilişkin ilgili tebliğde yer alan düzenlemeler ışığında incelemelerde bulunulacaktır.


II. Genelgede yer alan Düzenlemeler


16.01.2020 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından yayımlanan “İhracat Genelgesi”, ihracat bedelinin fiil ihraç tarihinden itibaren azami 180 gün içerisinde yurda getirilmesini esas almış. Bu sürenin azami olduğunu, İhraca ilişkin bedelin ithalatçı tarafından ödenmesinin ardından ilgili ödemenin doğrudan ve gecikmeksizin yurda getirilmesini esas olarak düzenlemiştir. Bu düzenlemenin devamında ise İhracat hesabının kapatılmasına ilişkin hükümleri, ihracat bedelinin yurda getirilmesine ilişkin usulleri, efektif olarak getirilen ihracat bedeline ilişkin Nakit Beyan formunu düzenlemiştir.


2020 tarihli ihracat genelgesinin 12. Maddesinde yer verilen “Nakit Beyan Formu” ihracat bedelinin ihracatçı tarafından efektif bir şekilde yurda getirilmesine ilişkin bir düzenlemedir. Genelgenin 12. Maddesinin 1. Bendinde:


Efektif olarak getirilen ihracat bedelinin yurt dışından getirildiğinin tespiti gümrük idarelerince onaylı NBF ile yapılır.


denilerek efektif şekilde getirilen ihracat bedelinin tespitini gümrük idaresine bırakılmıştır. Genelgede yer alan “Efektif” kelimesi elde bulunan ve istendiğinde derhal kullanılabilecek durumda olan parayı ifade etmektedir. Merkez Bankası, ilgili düzenleme ile ihracatçıların ihraç bedelini yurda yanlarında getiren ihracatçıların kolay bir usul izlemesini amaçlamıştır.


Nakit Beyan Formu, gümrük memurlarınca ilgili formun elektronik ortamda ilgili kişinin beyanına uygunluğu sağlandıktan sonra doldurulur. Ardından üç nüsha halinde yazdırılır ve tüm nüshalar gümrük memuru ve yükümlü tarafından imzalanır. Sonrasında iki nüsha idarede ve bir nüsha da yükümlüde kalır. Nakit Formunun konusu ihracat bedeli ya da yabancı sermaye bedeli olduğu taktirde bunun formun “Geliş Sebebi” bölümüne “İhracat Bedeli” ya da “Yabancı Sermaye Bedeli” olarak yazılması gereklidir. Ayrıca ihracat bedeli başkası adına getiriliyorsa bu hususun NBF’ de ilgili bölümde belirtilmesi gereklidir. İhracat Genelgesi’nde bu durum 12. Maddenin 2. Bendinin b ve c numaralı alt bentlerinde belirtilmiştir:


“b) NBF’nin “Geliş Sebebi” bölümünde efektiflerin getirilme sebebinin ihracat ile ilgili olduğunu belirtir bir ifadenin kayıtlı olması,


c) İhracat bedeli başkası adına getiriliyorsa NBF’nin ilgili kısımlarının bu hususu belirtecek şekilde doldurulması veya bu hususun açıklama olarak NBF’de yer alması,”


Bu işlemlerin ardından Nakit Beyan Formu düzenlendikten itibaren 30 gün içinde NBF’nin ve NBF konusu efektifin bankalara tevdi edilmesi gereklidir. Bu işlemin yanı sıra ihracatçının ihracat ile ilgili yazılı beyanı, işlemin niteliğine göre proforma fatura, satış sözleşmesi, kesin satış faturası veya Gelir Beyannamesi’nin bir örneği ve Gelir Beyannamesi bilgilerinin yanında ihracatçı veya ithalatçının yazılı beyanında Nakit Beyannamesi Formu’nda kimliği belirlenen şahıs ile Nakit Beyannamesi Formu sahibi ihracatçı ve ithalatçı arasındaki illiyet bağının belirtilerek bankalara ibrazı gerekmektedir. Bu noktada NBF’de kayıtlı efektif tutarın tamamen İBKB’ye bağlanması halinde, NBF aslının ilgilisine iade edilmeyerek bankalar tarafından alıkonulması, kısmen bağlanması durumunda ise, NBF aslının üzerine İBKB’ye bağlanan tutara ilişkin not düşülerek fotokopisi alındıktan sonra aslının ilgilisine iadesi gerekmektedir:


“a) NBF’nin düzenlenme tarihinden itibaren 30 gün içinde NBF’nin ve NBF konusu efektifin bankalara tevdi edilmesi,”


“d) İhracatçının ihracat işlemiyle ilgili yazılı beyanı, işlemin niteliğine göre proforma fatura, satış sözleşmesi, kesin satış faturası veya GB’nin bir örneği/GB bilgilerinin yanı sıra ihracatçı veya ithalatçının yazılı beyanında NBF’de kimliği belirlenen şahıs ile NBF sahibi ihracatçı ve ithalatçı arasındaki illiyet bağının belirtilerek bankalara ibraz edilmesi,


e) NBF’de kayıtlı efektif tutarının tamamen İBKB’ye bağlanması halinde, NBF aslının ilgilisine iade edilmeyerek bankalar tarafından alıkonulması, kısmen bağlanması halinde ise, NBF aslı üzerine İBKB’ye bağlanan tutara ilişkin not düşülerek fotokopisi alındıktan sonra aslının ilgilisine iade edilmesi,”


İhracat Genelgesi’nin 3. bendinde “Üçüncü kişilerce getirilen efektifin ihracatçı adına kabulü tevdiatın ihracatçının kendisine ya da banka hesabına yapılması şartıyla mümkündür.” denilerek üçüncü kişilerce getirilen ihracat bedelinin adına yurda efektif getirilen kişi dışındaki kişilere yapılan aktarımlar engellenmek ve süreç kontrol altında tutulmak istenmiştir.


Genelgenin, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 09.02.2021 tarih ve 51410 sayılı yazısı üzerine 12. Maddesinin “(4) İhracatçının hesabına transfer edilen ihracat bedelinin, bankadan efektif olarak alınması halinde bu efektifin başka bir banka tarafından ihracat bedeli olarak kabulü, bu efektiflerin yurt dışından geldiğine ilişkin aracı banka yazısının ibrazı veya kabul işlemini yapacak bankaca efektif konusu dövizlerin havale olarak geldiğinin ilgili bankadan teyidinin alınması kaydıyla yapılır. İhracatçının hesabına transfer edilen ihracat bedelinin, bankadan efektif olarak alınması halinde bu efektifin daha sonra aynı banka tarafından ihracat bedeli olarak kabulü, serbest tasarruf edilen dövizin yurt dışı kaynaklı olduğunun satış sözleşmesi, kesin veya proforma fatura, GB örneği/GB bilgileri, banka hesap özeti gibi belgelerle tevsik edilmesi, 2018-32/48 sayılı Tebliğ’de yer alan süre ile ilgili hükümlere aykırılık oluşmadığının tespit edilmesi ve başka bir bankaya yurt dışından geldiğine ilişkin yazı verilmediğinin tevsiki kaydıyla mümkündür.” ibaresi kaldırılmıştır.


Genelge’nin 8. Maddesi 4. Bendinde “Suç gelirlerinin aklanmasına yönelik mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla ihracat bedellerinin bankacılık sistemiyle doğrudan ülkemize transferinin mümkün olmadığı Irak ve Libya’ya yapılan ihracat işlemlerinde ihracat bedelinin bankalarca kabulünün;


c) İhracatçının yazılı beyanının yanı sıra işlemin niteliğine göre satış sözleşmesi ya da kesin

satış faturası (veya proforma fatura) ile GB’nin bir örneği/GB bilgileri ibraz edilmek kaydıyla NBF aranmaksızın efektif olarak,


d) Peşin döviz olarak getirilen bedellerde, ihracatçının yazılı beyanının yanı sıra işlemin

niteliğine göre satış sözleşmesi ya da kesin satış faturası (veya proforma fatura) ibraz edilmek kaydıyla NBF aranmaksızın efektif olarak yapılması mümkündür.”


denilerek Libya ve Irak’a yapılan ihracat işlemlerinde bedelin NBF aranmaksızın yapılabileceği işlemler açıklanmıştır. Bu kapsamda efektif olarak getirilen ihracat bedelinin bankalarca kabulü için ihracatçının yazılı beyanının yanı sıra işlemin niteliğine göre satış sözleşmesi ya da kesin satış faturası (veya proforma fatura) aranmıştır. Bu belgelerin varlığı halinde Libya ve Irak’a yapılan ihracat bedellerinin kabulünde NBF aranmayacaktır.


III. Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’de (İhracat Bedelleri Hakkında) yer alan hükümler


İhracat bedellerinin yurda getirilmesine ilişkin hükümlerin oluşumunda 2020 tarihli İhracat Genelgesi’nde yer alan düzenlemelerin yanında 2018-32/48 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’inin (İhracat Bedelleri Hakkında) (Bundan sonra 2018-32/48 sayılı tebliğ olarak bahsedilecektir.) de rolü bulunmaktadır. İlgili tebliğ, ihracat bedelinin yurda getirilmesini ve ihracat bedelinin yurda getirilmesinden sonra ilgili ihracat hesabının aracı banka tarafından kapatılmasını, aksi durumda bu durumun Vergi Dairesi Başkanlığı’na ve Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne ihbarını düzenlemektedir.


İhracat bedelinin yurda getirilmesine ilişkin olarak 2018-35/48 sayılı tebliğ, “Türkiye’de yerleşik kişiler tarafından gerçekleştirilen ihracat işlemine ilişkin bedellerin, ithalatçının ödemesini müteakip doğrudan ve gecikmeksizin ihracat aracılık eden bankaya transfer edilmesini” düzenlemiştir. Bu kapsamda bedellerin yurda getirilmesi süresi fiili ihraç tarihinden itibaren 180 günü geçemeyecektir. Ve söz konusu bedellerin en az %80’inin bir bankaya satılması zorunlu tutulmaktadır.


Bu kapsamda ihracat işlemine ilişkin bedellerin ödeme şekillerinden birine göre yurda getirilebileceği de ilgili tebliğde yer almıştır. İncelenecek olursa ilgili düzenlemeleri içeren tebliğin 3. Maddesinin 4 numaralı bendinde “İhracat bedelinin yolcu beraberinde efektif olarak getirilmesi halinde gümrük idarelerine beyan edilmesi zorunludur.” Hükmü yer almaktadır. İşte bu hüküm ile efektif olarak getirilen ihracat bedellerinin gümrük idarelerine beyan edinileceği kabul edilmiştir. Bu kapsamda efektif olarak getirilen ihracat bedelinin gümrük idarelerine beyanında kullanılacak yöntem “Nakit Beyan Formu”dur.

Zira İhracat genelgesinin 2018-32/48 sayılı tebliğ ile bağlantılı olarak çıkarıldığı kabul edilecek olursa (Bkz. 2018-32/48 Sayılı tebliğ 12. Madde) ilgili maddede efektif olarak getirilmenin beyanının genelgede öngörülen Nakit Beyan Formu aracılığı ile yapılacağı açıktır.


2018-32/48 Sayılı tebliğ ile düzenlenen bir diğer husus ihracat işlemlerinden doğan sorumlulukları düzenlemesidir. Tebliğin 6. Maddesinde “ihraç edilen malların bedelinin süresi içerisinde yurda getirilerek, bankalara satılmasından ve ihracat hesabının süresinde kapatılmasından ihracatçıların sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Bu kapsamda ilgili maddenin 3. bendince ihracat bedellerinin yurda getirilmesini izleme sorumluluğu ihracata aracılık eden bankalara aittir.


IV. 2018-32/48 Sayılı Tebliğ’de yer alan “Mücbir sebepler” ve “Mücbir Sebeplerde süre uzatımı”


Ticari amaçlı mal ihracında süresi içerisinde yurda getirilen ihracat bedellerine ilişkin hesaplar aracı bankalarca kapatılır. Tebliğin 8. Maddesinde süresi içerisinde kapatılmayan ihracat hesaplarının aracı bankalarca 5 iş günü içinde muamelenin safhalarını belirtecek şekilde yazılı olarak ilgili Vergi Dairesi Başkanlığı’na veya Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne ihbar edileceği düzenlenmiştir. Bu ihbarı müteakip 10 iş günü içerisinde ilgililere hesapların kapatılmasını teminen 90 gün süreli ihtarname gönderilecektir. Bu süre içinde hesapların kapatılması veya tebliğin 9’uncu maddesinde belirtilen mücbir sebep hallerinin ya da haklı durumun belgelenmesi gereklidir.


İşte bu noktada tebliğ, aracı bankaların, aracılık ettikleri ihracat sürecine yönelik olarak yapılan bedeli yurda getirme sürecine hakim olmalarını sağlamıştır. Bankalar, ihracat sürecinden doğan hesapların kapatılmaması sorununa karşı ihbar ile görevli kılınmış ve bu ihbar neticesinde karşı tarafa da haklı mazerete veya mücbir sebebin varlığına ilişkin beyanda bulunulması için ihtarname gönderilmesi kabul edilmiştir. Buradan sonraki aşamada ise tebliğ, Mücbir sebepler ile bu sebepler dışında kalan haklı durumlarda verilecek ek süreleri belirtmiştir.


Bu kapsamda “Mücbir sebeplerin varlığı halinde mücbir sebebin varlığı müddetince hesapların kapatılmasına ilişkin altı aylık dönemler itibariyle ilgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğü’nce ek süre verilir.”


Mücbir sebepler tebliğin 9. Maddesinde düzenlenmiştir.

Mücbir sebep halleri


MADDE 9 – (1) Mücbir sebep kabul edilebilecek haller;


a) İthalatçı veya ihracatçı firmanın infisahı, iflası, konkordato ilan etmesi veya faaliyetlerini daimi olarak tatil etmesi, firma hakkında iflasın ertelenmesi kararı verilmesi, şahıs firmalarında firma sahibinin ölümü,

b) Grev, lokavt ve avarya hali,

c) İhracatçı veya ithalatçı memleket resmi makamlarının karar ve işlemleri ya da muhabir bankaların muameleleri dolayısıyla hesapların kapatılmasının imkânsız hale gelmesi,

ç) Tabii afet, harp ve abluka hali,

d) Malların kaybı, hasara uğraması veya imha edilmesi,

e) İhtilaf nedeniyle dava açılması veya tahkime başvurulması,


Mücbir sebep hallerinin tevsiki;


Mücbir haller düzenlendikten sonra Mücbir hallerin belgelendirilmesine ilişkin yol

gösterilmiştir:

Mücbir sebep hallerinin tevsiki;

(1) (a) ve (e) halinin yetkili mercilerden, (b) ve (ç) halinin, ithalatçının bulunduğu memleketin resmi makamlarından veya mahalli odaca tasdik edilmiş olmak kaydıyla alıcı veya ithalatçı firmadan (harp ve abluka hali hariç), (c) halinin resmi makamlarımızdan, ithalatçının bulunduğu memleketin resmi makamlarından veya muhabir bankalardan, (d) halinin ise sigorta şirketlerinden, uluslararası gözetim şirketlerinden veya ilgili ülke resmi makamlarından alınmış belgelerle tevsik edilmesi şarttır.

(2) Mücbir sebep halleri ile ilgili olarak yurt dışından temin edilecek belgelerin dış temsilciliklerimizce veya Lahey Devletler Özel Hukuku Konferansı çerçevesinde hazırlanan Yabancı Resmi Belgelerin Tasdik Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesi hükümlerine göre onaylanmış olması gerekir.


Mücbir hallere ilişkin düzenlemelerden sonra 8. Maddede mücbir sebepler dışındaki haklı sebeplerin varlığı durumunda ihracatçılara ek süre verilmesine ilişkin düzenleme bulunmaktadır. Bu doğrultuda “Mücbir sebep halleri dışında kalan haklı durumların varlığı halinde, hesapların kapatılmasına ilişkin altı aya kadar olan ek süre talepleri, firmanın haklı durumu belirten yazılı beyanına istinaden üçer aylık devreler halinde ilgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce, altı aylık süreden sonraki ek süre talepleri Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından incelenip sonuçlandırılacaktır.”


İlgili düzenleme uyarınca ihtarnameden sonra ihracatçı 9. Maddede yer alan mücbir sebepler bulunmasa dahi ihracat hesapların kapatılmamasına ilişkin olarak haklı bir nedeni belgelediği taktirde bu haklı sebebin beyanına istinaden üçer aylık ve nihayetinde bakanlığın incelemesi neticesinde verilecek altı aylık ek süre verilebilecektir.


Tebliğin ilgili maddesi ile ihracatçıların alıcı ya da satıcı ile karşılaştığı problemin mücbir sebeplerin arasında bulunmaması durumunda ihracatçıya idareye beyan verebilmesi için imkan sağlanmıştır. Bu kapsamda Gümrük beyannamesi verildikten sonra veyahut efektif şekilde NBF yoluyla gümrük idarelerine beyan edilerek yurda getirilmesi sonrasında ihracat hesaplarının kapatılmaması durumunda ihracatçılar ilgili işlemleri gerçekleştirebilmek için haklı bir nedenlerinin varlığı idareye sunabilir veyahut mücbir sebebini belgelendirebilir.


Tebliğ mücbir sebepler için 9. Maddede ilgili belgelerin nerelerden tevsik edilebileceğine ilişkin kural getirmiş olsa da “Mücbir sebepler dışında kalan haklı nedenler” için böyle bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu noktadaki eksiklik Mücbir sebep dışında kalan hallerde de ilgili düzenlemenin takip mi edileceği yoksa herhangi bir şarta tabii olmaksızın idareye kabul edilebilecek haklı bir neden sunulduğu taktirde idare tarafından üç aylık ek süre verilip verilemeyeceğidir. Bu noktada görüşümüz mücbir sebepler dışında kalan hallerin bulunması durumunda ilgili haklı sebebin incelemesinin idare tarafından yapılacağı konusunda idareye bir takdir yetkisi getirilmiş olmasıdır. Zira ilgili 8. Maddede “mücbir sebep hallerinin ya da haklı durumun belgelendirilmesi gerekir.” Denmesine rağmen 9. Maddesi mücbir sebep hallerinin tevsikini düzenlemiş haklı nedenlerin varlığına ilişkin bir düzenlemede bulunmamıştır. Bu kapsamda ayrıca 8. Maddenin 5. Bendinde yer alan ek süre verilmesine ilişkin hüküm incelenecek olursa “Mücbir sebep halleri dışındaki durumların üçer aylık ek süre taleplerinin idare tarafından, altı aylık süreden sonraki ek süre talebinin bakanlık tarafından inceleneceği ve sonuçlandırılacağı” kabul edilmiştir. Bu noktada açık bir şekilde idareye takdir hakkı bırakılmıştır.


Kaynakça

Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüğü, 2013/1 Numaralı Genelgesi, TCMB, İhracat Genelgesi, T.C. Resmi Gazete, 2018-32/48 Sayılı Tebliğ

Comments


bottom of page